Ortak bir hayalimiz var; herkesin işe koşarak gittiği zamanları hayal ediyoruz!
Hayalimizde, emeklilik için gün sayan insanlar yok. Heyecan ve gururla bugün yaptıklarını anlatan çalışanlar var. Bu hayalde her pazartesi migreni tutan insanlar yok. Pazartesi sendromu diye bir şey de yok, hayal bu ya, rahat bırakın kendinizi. Biz inanıyoruz ki çalışmak bu kadar acı çekmek anlamına gelmemeli. Bu hayalde tüm insanlar ben kimim? sorusunun peşinde keyifle ve merakla yürüyorlar, bu yol ömürlük!
Bizler sürece inanıyoruz sonuca değil. Şimdilerde moda gibi görünse de Kaptan bunu bize yıllar önce söylemişti. Meselenin sonuç değil süreç olduğunun altını zarif bir şekilde çizmişti: “Ayrılık sevdaya dahil.”
Bize kolay bir şey söyleyin, a bu iş çok kolay dediğiniz şeyler var mı? Ya da bu mesleği icra etmek çok basit! Hani tavsiyeler veririz gençlere, şu mesleği seç rahat edersin diye, kime göre! Siz de yaşamı “mücadele” diye tanımlayanlardan mısınız? Daha önce okumadığım bir söze denk geldim yakınlarda “Kuşlara da fazla imrenme.” dedi meczûp. “Uçmanın da çoğu çırpınmak!” Haklı gibi görünüyor mu, ne dersiniz? Daha kolaylıkla olan şekli olabilir mi? Belki…
Bu atölyede iş, meslek, emek, hedef, para, sektör, müşteri, iş veren, pandemide çalışan olmak vb. konuşacağız ama öncesinde hayalleri, arzuları ve sadece ve sadece size özel yanları fark edeceğiz. Kişiye özel kariyer envanterini dolduracağız ve yaşam amacını bulmaya niyet edeceğiz. Bizimle misiniz?
Bu defa atölyemiz online, iki öğleden sonra, yine öğrenme dolu yine heyecanlı ve yine büyük keyifle…
Şenay Cengiz Aslan & Zühal Yiğit
14-15 Kasım 2020
14:00-18:00
info@zuhalyigit.com