“Kuşların ayaklarına takılır!” derdi.
Bir güle yaklaştırıp yüzümüzü, koklamaktan korktuğumuz zamanlardayız. Dedelerin torunlara hasret kaldığı zamanlar. El öpmeyi özlediğimiz, sarılmamak için kendimizi zor zapt ettiğimiz saçma zamanlar. Çocuğumuz, parktaki diğer çocuğun elini tutsun, sosyalleşsin diye can atarken şimdi “evladım, öpme çocuğu, yaklaşma, uzak dur” diyoruz. “Bugün de sağlıklı tüm sevdiklerim” utancı, sevinciyle, “bu ne saçma bir hayat böyle” arasında Daha fazla okuyun“Kuşların ayaklarına takılır!” derdi.[…]