Bu benim ilk yazım; ilköğretimde tahtada okunsun diye yazdığım kompozisyonları ve yüksek lisans için yazdığım tezi saymazsak eğer. Bir de kendim için kendime yazdıklarım var ki onlar gün yüzüne çıkmadılar henüz!
Okumanın yanısıra yazmaya başlamanın zamanı artık. Yazmak ama neyi nasıl yazmak? Bir danışanım seansın sonunda : “kafamda dönüp duran düşünceler şimdi bir birlerine eklendiler sanki” demişti. Ben de tam böyle hissediyorum şimdi. Kafamda dönüp duran bir sürü konu var. Birbiriyle bağlanacaklar gibi. Bir yerden başlamalı. Belki de o yer tam olarak burasıdır 🙂
İnsanı tanımak isteği ile başlıyor herşey. Aslında kendimin farkına varmak ile devam ediyor. Ben kimim, ne istiyorum, neden bunu yapıyorum gibi basit sorular rahatımı bozuyor. İstediğim iş bu mu?
İnsan Kaynakları epey bir yol katetmemi sağlıyor. Sıradan bir mülakatta, satır aralarını okumak öyle şaşırtıcıki! İnsan ne görmek istiyor ise o yöne bakıyor aslında, işler bahane 🙂
Bu zengin deneyimler beni koçluk denizinin kıyısına getiriyor. Şimdi oradayım. Her danışan ile biraz daha derinleşiyor deniz, zenginlik artıyor. Ne kadar derine inebileceğim, göreceğiz hep birlikte 🙂